GERÇEK ÖZGÜRLÜK

GERÇEK ÖZGÜRLÜK

''İnsan bir toprağa bir ülkeye ya da herhangi bir toprağa bağlı olarak doğmak zorunda mıdır?'' sorusunu sormakla başlıyorum bu yazıya.Daha da genişletecek olursam günümüz 21.yüzyılında özgürlük her insanın sahip olduğunu düşündüğü bir kavram olarak duruyor fakat gerçekten de öyle mi özgür müyüz? Birileri tarafından yönetilmek zorunda mıyız, belli sınırlar içerisinde kendimizi hapsedip kimsenin olmayan bu dünya için anca izinler alarak mı bir yerden bir yere gidebiliriz. Bugün bunları düşünürken bu soruların saçma olduğunu düşünebilirsiniz ama geçmişte de günümüz demokrasisinin var olabileceği çoğu insan için imkansızdı. Peki ya bu soruların cevapları bugün değil de yarınlarda cevap bulabilecekse bu soruları sormak gelecekte bunların cevaplanmasına neden olacaktır.

İnsanların yönetilmeye ihtiyacı gerçekten var ama her insanın yok. Kendisi düşünemeyip yerine düşünecek insanların olması benim için insanlara hakarettir. Bu hakaretleri hakeden insanlar yok mu peki? Tabiki var. Benim bu düşündüğüm özgürlük kavramının oluşabilmesi için bir yöneticinin, belli sınırların olmaması lazım fakat insanlık buna hazır mı? Günümüze bakarsak değiller. Bunun sağlanabilmesi için dünya üzerindeki her insanın kendisinin düşünebilmesi lazım günümüz insanları sadece kafasının içine yerleştirilmiş öğretileri tekrar ederek düşündüğünü zannediyor.Her insan etkin düşünebilmeli ve başka insanlara zararı dokunacak hiç bir eylemde bulunmamalı ama insanoğlu bunu neden başaramıyor ve bunu başaramadığı için kendini sınırlar içerisine hapsediyor. İlk çağlardan beri hiçbir cinayet, insanlar arası hırs, husumet ya da çatışmalar olmadığını düşünün o zaman sizce devletler, ülkeler, yöneticiler ortaya çıkacak mıydı? Bu sorunun cevabını kendinize verebileceğinizi düşünüyorum. Bunu sağlamak, insanların birbirine zararsız olmalarını sağlamak mümkün değil mi? Her insan zararlı yanlarından arındırılamaz mı, peki ya arındırılabilirse bu onun özgürlüğünü kısıtlamak mı olur, zarar verebilme özgürlüğünü kısıtlamak.

Buna insanların kendisinin karar verebilmesi lazım her insan bu olgunluğa ulaşabilmeli ya da sadece ulaşabilenler mi var olmalı. Ulaşamayanlar var olmamalı mı? Olmalılar. Ee o zaman nasıl ulaşabileceğiz ki bu özgürlük kavramına. Kendime sürekli sorular soruyorum sizin de farketmiş olduğunuz üzere. Düşünebilmek için doğru sonuçlara varabilmek için doğru soruyu sorana kadar sormak lazım ki doğru cevaba ulaşabilelim. En azından benim beynim bu şekilde işliyor. O yüzdendir ki bazı sorularım birbirleriyle çelişebiliyor bu da bana hala doğru soruyu sormadığımı gösteriyor.Bir gün doğru soruyu birilerinin soracağına inanıyorum. Belki o yarınlarda doğru cevaplar verilebilecek ve insanlar özgür olabilecekler.

Özgürlük, özgürlük, özgürlük... Nedir bu özgürlük? Özgür hissediyor muyuz? Özgürlük gerçekten de başka insanların özgürlüğünü kısıtladığın yerde biter mi yoksa bitmeli mi? Bence bitmez ama bitmeli. Özgürlük bunu gerektirir. İnsanlar özgürlüğe ulaşmalı ama aynı zamanda olgunluğa da ulaşmalı.Bu da iyi bir eğitimden daha doğrusu insanın kendisine değer verip kendisine yatırım yapmasından kendisini geliştirmesinden geçer. En azından bugün için yapabileceğimiz tek ve doğru şey ’’ Kendimizi geliştirip doğru sorular sorabilene kadar sormak.’’ gibi gözüküyor.

-İSTİZA’